LEZGİYİZ
  TÜRKİYEDEKİ LEZGİLER
 
 TÜRKİYE'DEKİ LEZGİLER BALIKESİR - ORTACA KÖYÜ (Kirne) :  Ortaca Köyü, Balıkesir İl Merkezine bağlı, 13 km. mesafede, 80 hane ve 400 dolayında nüfusu ile şirin bir Dağıstan köyüdür. 1863–78 yıllarıarasında Kafkaslardan-Dağıstan ve kuzey azerbaycan ( önceden o bölgenin tamamı [çeçenistan,inguşetya,kuzey azerbaycan]dağıstan idi)göç ederek Türkiye’ye gelmişler. Zamanın koşulları gereği Balıkesir yakınlarında şimdiki köylerini kurarak iskân etmişler. Köyün ilk adı “Kirne’dir”. Bu isim Dağıstan’da bir derenin ismi imiş. Köyü kurdukları bölgede o dereye benzer bir dere olduğundan ve coğrafi konumunun da benzerlik arz etmesinden Köyün adını Kirne koymuşlar. Köyün adı sonradan, 1961 yılında “Ortaca” olarak değiştirilmiştir. Sebebi ise, çevrede bulunan 7–8 köyün ortalarında bulunması ve merkez köy konumunda olmasıdır. Köyün kuruluşu ile önceleri komşu köyler “Yabancı köylüler geldi” diye yakınlık göstermemişler ve soğuk davranmışlar. Herhalde Rusya’dan gelmiş olmaları ve Lezgice konuşmaları, ilk anlarda komşu köylerin yanlış anlamalarına sebep olmuştur. Fakat daha sonra bunların da Müslüman ve dinlerine çok bağlı olduklarını görünce dostluklar kurmaya başlamışlar. Bunların Rus değil Dağıstanlı-Lezgi ve Şeyh Şamil’in torunları olduklarını öğrenince ilişkiler daha da gelişmiş. Yol, su, elektrik, telefon ve kanalizasyon gibi sorunlarını halletmiş olan Ortaca Köyü halkı, genelde tarım, hayvancılık ve halıcılık gibi uğraşlarla geçimlerini sürdürmekteler. Köy halkının çoğunluğu Tarım Kredi Kooperatifine üyedir. Köyün nüfusu pek artış göstermemektedir. Ancak şehirde, Balıkesir’de bu köyden yıllar önce başlayarak peyderpey yerleşen yaklaşık 250 hane mevcuttur. Bu da nüfus artışının normal olduğunu ve köyden kente göçler nedeniyle köy nüfusunun sabit kaldığını göstermektedir. Sosyal yaşam, çevre köylerden pek farklı değildir, fakat giyimleri biraz değişiktir. Boş zamanlarını sohbet ederek ve televizyon izleyerek geçirirler. Köyde kahvehanelerde oyun oynamak yasaktır. Konuksever ve dinine çok bağlı oldukları söylenir. Ortaca köyünde herkes Lezgice bilir. Her evde Lezgice konuşulduğundan, bazı öğrenciler okuma-yazma öğrenmeden önce Türkçe öğrenmektedirler. Köyde 1928 yılından beri İlkokul vardır ve okur-yazar oranı % 100’dür. Örf ve adetlerden değişime uğramayanlardan biri de askere uğurlamadır. Askere gidecek gençler, genelde akrabaları tarafından bir ay gibi süre önceden başlayarak sırayla yemeğe davet edilirler. Yola çıkacakları günün sabahı köy meydanında bütün köylü toplanır ve askerler dualarla uğurlanır.BALIKESİR İLİ MANYAS İLÇESİ/YAYLA KÖYÜ :   Daha evvel Dağıstan Dergisi ile tanışmıştık. Ancak böyle bir yayının mevcudiyeti, memnunluk verici. İnşallah bundan böyle daha geniş bir kitleye hitap etmenizi diliyorum. Kafkasya’nın Anadolu’ya uzanan kollarının tercümanı olduğunuza göre, seslenmek istiyoruz: Biz de buradayız. O kollardan biri de biziz. Kim miyiz? Biz babamızdan işittik, onlar da babalarından.. 1877 Yılları (1293). Moskof(rus) iki koldan saldırmış, Osmanlı’nın rehavet dönemi, düşman merhametsiz. Kafkaslardan ve Rumeli’den katar katar Anadolu’ya hicret var. Aç susuz, binlerce km.lik yol kat edilmiş Kafkaslardan, Marmara’ya. Genç, ihtiyar, kadın, erkek, evini barkını terk etmiş insanlar. Kimi ebeveynini bırakmış, kimi evladını, kimi kardeşini. Bandırma’da mola vermişler. İleri gelenleri, yetkili idareciye çıkmış, “Yurt” dilemiş. Hay hay demişler, ne de olsa “Töre”de misafirperverlik var, gidin Yurt beğenin. Bizimkiler göçü orada bırakarak dağ, dere, ova, bayır dolaşmışlar. Günlerce sonra gelip haber vermişler: “Biz Yurt beğendik, yerleşeceğiz, Allah razı olsun..” Yurt yerini tarif ettiklerinde, “Aman” demişler “Siz ne yapıyorsunuz? Ne güzel deniz kenarlarımız, göl kıyılarımız, ırmak boyumuz, ova içimiz var, oralarda ne yapacaksınız?” Nerede? O zamanlar kasaba olan, hatta Tatar köyü denilen Manyas’ın 14 km. kadar güneyinde, çevrenin en yüksek yeri olan, adı üstünde Keltepe etekleri. Adını da beraberinde getirmişler; “Dünberez” İki taraftan ova görünen kartal yuvası, geldikleri mekânı aratmayacak. Ama bir iki kışı orada zor geçirmişler. Fırtına, kapı, çatı, pencere bırakmamış. Çaresiz 2 km. kadar batıya kuytuya inmişler. İşte yaklaşık 130 yıldır Köyümüz orada duruyor. Ama Köylümüz dağılmış. İstanbul, Bursa, Balıkesir, Bandırma, Manyas… Tam 20 Köy edecek insanımız buralara yerleşmiş, ilişkiler kopuk. Dileriz “Dağıstan Kültür Sitemiz” kardeşlerimiz arasında duyguların, rabıtaların kenetlenmesinde köprü rolü oynar. Şimdilerde köyümüz 20–25 hanelik, Manyas’ın tek ve Balıkesir’in ikinci Lezgi Köyü. 60’lı yıllarda adı “Yayla Köyü” olmuş. İZMİR İLİ BERGAMA İLÇESİ /DAĞISTAN KÖYÜ :   Dağıstan Köyü, Kafkasya - Dağıstan yöresinden 1877 yılında göç eden Dağıstan halklarından “Lezgi”ler tarafından kurulmuş. Kuruluşta 42 hane ve 202 nüfus olan bu köye 'Mecidiye Köyü' deniyormuş. Daha sonra Ata Vatanlarının ismi olan “Dağıstan” ismini resmen almışlar. 15-20 Yıl kadar sonra Dağıstan'dan göç eden 20 hane daha bu köye yerleşmiş. Dağıstan Köyü, halen 100 hane ve 300 dolayında nüfusu ile şirin bir köydür. Köyün nüfusundan daha fazla Dağıstanlı da, Bergama ve İzmir başta olmak üzere diğer şehirlerde bulunmakta. Köyün kuruluş döneminde bataklık halinde olan bu hazine arazisi, köy kurma İskanının verilmesiyle ve Dağıstanlıların gayretleri ile ıslah edilerek mümbit bir arazi konumuna getirilmiş.-“Dağıstanlılar böyle ova yeri pek beğenmezler illa dağlık olacak diye tuttururlar. Siz nasıl oldu da böyle ovaya yerleştiniz?” diye sorduğumuzda: -“Atalarımız, Ata Vatanımız Dağıstan’da dağlık ve engebeli araziden bıkmışlar. Bize dağlık olmasında, varsın bataklık olsun yeter ki düz yer olsun, demişler” diye cevapladılar. Düz ovada kurulan Dağıstan köyünün başlıca geçim kaynağı, ziraat ve hayvancılık olduğu söylenmekte. Önceleri en çok pamuk ekilirken, şimdi ise pamuk ikinci planda, buğday, mısır gibi hububat ve sebze ekimi öne çıkmakta.Köyde, Muhtarlık Binası, İlköğretim Okulu (5. Sınıfa kadar) ve Lojmanı, Cami ve Lojmanı, Sağlık Ocağı ve Lojmanı, 2 Demirci Dükkanı, 2 Bakkal ve 2 Kahvehane bulunmakta. Altyapı olarak; Yolu, Suyu Elektriği, Telefonu ve Kanalizasyonu mevcut olup, Bergama’ya 10 Km. İzmir’e 100 Km. mesafede. Bilinen Dağıstan aşlarının dışında, Dağıstan Köyünün Kavunu ve Pilavının ünlü olduğu söyleniyor.ÖNEMLİ NOT:Bilindiği üzere dağıstan'dan ilk gelindiğinde buralara yerleşilmiş ve daha sonra türkiyenin çeşitli şehirlerine göçler olmuştur. bu köylerden bursa ve istanbul başta olmak üzere hemen hemen tüm illerde lezgilerle karşılaşmak mümkündür. ve şu anda kesin olmamakla beraber türkiyede yaşayan lezgilerin yaklaşık olarak 18.000 civarında olduğudur. Bu belgeyi oluşturmamızdaki amaç türkiye dışındaki ülkelerde yaşayan lezgi kardeşlerimizin bizlerle tanıştığında "siz türkçe konuşuyosunuz. türkiyede lezgi varmı ? "Diye sordukları içindir.
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol